Translate

21 Aralık 2013 Cumartesi


Banliyöde Hapsolmak

Dizinin adı: Suburgatory
Dizinin oyuncuları: Jane Levy (Tessa), Jeremy Sisto (George), Cheryl Hines (Dallas), Carly Chaikin (Dalia), Allie Grant (Lisa), Ana Gestayer (Sheila), Alan Tudyk (Noah), Chris Parnell (Fred), Parker Young (Ryan)
Dizi süresi: 20- 23 dk.
Açıkçası TV kültürüne kızıp kızıp sonra böyle bir yazı yazmak istemem de kendi ironim olmuş ama gerçekten takdir edilesi ve saatlik bir seyirden ötesi olan diziler de olduğunu kabul etmek gerek. Amma ve lakin, “Suburgatory” o dizilerden biri değil. Açıkçası daha çok “boş zamanımı kafamı yormadan geçireyim” türünde bir dizi.
Konusuna bakalım: Tessa ve George Altman New York’ta yaşayan bir baba- kızdır. Tessa, annesi Alex’i doğduğundan beri görmemiştir çünkü Alex onları terketmiştir. Küçüklüğünden beri birbirlerinin tek ailesi olan Tessa ve George için işler bir gün değişir, zira George Tessa’nın New York gibi büyük ve karmaşık bir şehir yerine bir banliyöde büyümesinin daha faydalı olacağına karar verir. Bunun üzerine Altman ailesi daha izole bir hayata sahip Chatswin’e taşınır. Tessa komşuluk (hatta çoğu zaman burnunu insanların işlerine epeyce sokma derecesinde), sürekli gidilen golf kulübü, Barbie ve Ken görünümlü kadınlar ve erkekler, kocaman evler, hizmetçiler vs. derken şehir hayatından epeyce farklı bir hayatla başa çıkmaları gerektiğini anlar.
Suburgatory_Thumb_2-680x380
Tessa ve George Altman uyum sağlarken
Karşı komşuları diktatörvari Sheila, anlayışlı ve yumuşakbaşlı eşi Fred, kızları ve Tessa’nın en yakın arkadaşı garip Lisa, okulda oldukça popüler olan fakat safça bir çocuk olan Ryan, okulda ve hayatta Tessa’nın düşmanı rolünü üstlenmiş Dalia, Dalia’nın annesi olan iyi kalpli Dallas, George’un eskilerden arkadaşı olup Chatswin’e taşınmalarına vesile olmuş dişçi Noah derken bir anda banliyöde birçok insanla tanışırlar ve hayatlarının dinamiğini stabil hale getirmeye çalışırlar.
suburgatory-season-1
Soldan sağa: Noah, Lisa, George, Tessa, Dalia, Dallas
Dizi espri olarak daha çok “banliyö insanının salaklığı ve izolasyon hali” üzerinden gidiyor. Bu konuda başarılı olduğunu söyleyebilirim. Dizinin diğer artısı çoğu oyuncu ve karakterin gerçekten iyi bir eşleşme sağlaması, yeni bir dizi izlerken önce karakterlere alışma kısmı olur ya hani, sanki bu dizide zaten bu insanlar böyleymiş ve bir anda “Hadi bunu dizi yapalım” demişler gibi geliyor. Ki aslına bakarsak karakterlerin çoğu deli veya gerçekten gerizekalı; normalde karşılaşınca tahammül edilemeyecek tipler. Fakat dizi bir yandan da “Bu tip insanları bile çekilir hale getiriyoruz” misyonu da güdüyor sanki- ki bunu aslında bir olumsuz özelliği olarak belirtebilirim. Öte yandan dizide karakterleri ve olayları ciddiye almamız pek beklenmiyor, o yüzden de sığ vs. diyerek bir absürd komediyi eleştirmek de anlamlı olmaz.
Dizi “izle ve unut” tadında hoş bir seyirlik. Tabii bizde banliyö kültürü olmadığı için ne kadar anlamlı gelir- gelmez o kısmı bilemiyorum. Fakat tüketim alışkanlıkları, insanların yaklaşımı, kafa yordukları- önem verdikleri öğeler gibi kriterlere bakınca Tessa gibi bir insanın oraya uyum sağlaması fikri aslında epeyce saçma geliyor. Hem teoride hem pratikte (gerçekte) kötü olacak bu fikir, dizide Tessa’nın uzlaşımıyla başarı sağlıyor fakat Tessa gibi kültürlü ve zeki bir kızın o ortamda harcandığını görmek yer yer sinirimi bozuyor. Neyse ki ara ara kendisi de uyanıyor bu duruma.
Daha fazla uzatmadan şu son yorumu yapayım: Zamanı geçirmek adına eğlenceli sayılabilecek bir komedi dizisi, Jane Levy’nin canlandırdığı Tessa ve Carly Chaikin’in canlandırdığı Dalia karakterleri başarılı. Ancak kafamdaki en iyi komedi dizileri sıralamasında “The Office” ve “Modern Family”nin bir miktar gerisinde kaldığını da belirtmek gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder